2 Mayıs 2010 Pazar

yağmur

yağmur


Bir güne kaç mucize sığdırabilir insan?

Metrekare başına kaç metreküp damla düşerse belki o kadar. "Us" damla damla demleniyor ne yazık insan demlenmesini beklemiyor. İçierisinde bulunan metal artıklardan arınmış ekolojik dengeyle dost damlacıklar salgılayınız!

Dünyaya gelip kaybolmamış bir ruh olmamıştır, zaten dünya kayıpların dünyasıdır, kimin ne kaybettiği önceliklerine göre değişirde çoğu kimse kaybının farkına bile varmamıştır.

İnsancıl zeka ve materyalizm itiş kakış mücadele. Felsefenin Niçe’lerden beri yol bulamadığı yüzyıllarda buyuracak bir zerdüştte kalmamıştı. Mekanın darlığı cüsselerimizi almıyordu başımızı sokamadık bir damın altına. Bazen göğe değdiği de oluyordu işte o başların çoğu uçuruldu...

Saldırganmı geliyorum size adımı asi koyabilirsiniz ve ben asilerin kaderini biliyorum haklarımı okumanıza gerek yok, sessiz kalmama hakkımı seçiyorum. Sizde kulaklarınızı tıkama hakkınızı kullanabilirsiniz.

Avucunun içine doldurdu bütün damlacıkları taşmadı bu işin içinde başka bir iş vardı. İnsan = akıl+ruh+beden ve sapıklık hangisi tercihlerimiz hangisi değil... Galiba insan süpermarketindeki reyonlarda makarasına seçiyoruz hepsini bütün oyunlarda olduğu gibi sıkılıyoruz ama annemiz hala eve almıyor bizi...

Akıl denilen soyut kavramın insana neler ettiğini görüyor musunuz? Neye inanırsa onu yaratıveriyor, yoksa bu akıl denilen şeyde bir ilizyon mu? İneğe tapınan adamda inekte mucizeler görebiliyor, kendini şişleyen başkası kerameti aklından bilmiyor. Ateşin üstünde yürüyor yanmıyor, ey akıl insana ne türlü oyunlar oynuyor!

Böyle olunca ne oluyor? İşin içine başka işler giriyor, makinanın mekaniğinde sigorta atabiliyor ama enerji kaynağında sorun yoksa çalışmaya devam ediyor en olmadı ışığı yanıp sönüyor...

Yüksek sesle konuştu günlerden birinde adamın biri akla verdiği önemi dile getirirdi ve lakin akıl üzerinde hiç düşünmemişti... Nelere kadir ve nelere hakimiyet kurabileceğini çözebildin mi?

Demlikte bir dolu akıl demleniyor vakti gelince süzgeçten süzülüyor tavşan kanı kıvamında insandan akıl damıtılıyor...

İş bu yüzden dünya denen dar mekanda akıl ekiliyor, öğütülüp, kurutulup demlenince bir işe yarıyacak hale geliyor... Üretim aşamasında meydana gelen arızalar servise alınıp yeniden düzenleniyor onarımı mümkün olmayan akıl geri dönüşüm kutusunda bir süre bekletilip yeniden progamlanıyor...

Valla ben aklımın yalancısıyım siz kendi akılınzla kavga ediniz ben aklıma mukayet olmaya gidiyorum... :)))

19 Mayıs 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder