2 Mayıs 2010 Pazar

kendi kendime mektubumdur

KENDİ KENDİME MEKTUBUMDUR


Çirkin insanlar elimden geldiği kadar uzak durdum sizden, uzak durmadınız benden... Fırsat düşkünü, şehvet arsızı, küçük hesapçılar, takiyeciler...

Ya çok akıllı sanıyorsunuz kendinizi, ya bizi aptal... Yok öyle yağma... Haddini bilmeyene, kötekse kötek, kelamsa kelam... Anlamazsın diye boşvermem... Kafana vura vura anlatırım... Bakma sen anlamazdan geldiğime... İki kelime arası gönül yoklamalar... Be küstah, sustumsa edebimden, kırmadımsa insanlığıma sarılmışlığımdan...

Yine de uymam sana da, azarsın diye korkarım...

Ah be Sibel, kadın olmak zor bilmiyor musun hala... Şiir yazıyorsan, duygularını saklamıyorsan... İçin dışın birse, taş atanın, dalından meyva çalanın, arada laf sokanın çok olur anlamadın mı? Anladında sende anlamazdan gelirsin... Peki öyle olsun...

Nasılsın diye soruyorsa biri cevap vermeden önce iki kere düşün bundan sonra... Yoksa hayaline ortak olmaya çalışırlar... Kene gibi üzerine yapışmak isterler, fare gibi dolabından çalmak... Oysa kapımız aç olana, gönlümüz dost olana açıktı bizim çalmaya hacet yok... Ama hırsızlık ve ahlaksızlık bir huydur... Kapın açık olsa çalan, gönlün açık olsa kıran çok olur...

Kalbini güzelliğe kapamışlar, yüzlerinizde bin maske olsa ben içini görüyorum... Saklayamaz sizi hiç bir şey... Gerçeği bilmek istiyorsan eğer, senin aklın benim değerlerimi anlamaya yetmez... Susuyorsam edebimden, kırmıyorsam insanlığıma sarılmışlığımdan...

Git öteye günaha sokma beni...

20 Şubat 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder